- 07 October 2022
- 371
- 0
TÜRK DİL BAYRAMI
Her milletin dili, kendi millî kültürünün özelliklerini taşıdığı için fertlerine ve nesillerine kimlik kazandıran, devirler arasında köprü kuran temel taşlardan biridir. Milletlerin hayat görüşü, düşünce tarzı, ekonomik ve toplumsal hayatı, kültür ve sanatı o milletin dilinde saklıdır.
Dil, ona sahip olan milleti yansıtan bir ayna gibidir. Bu sebeptendir ki dillerini iyi bilen milletler kültürlerini kavrama ve aktarma özelliklerine sahip olmuşlardır.
Toplumun bütünsel bir şekilde kalkınması, okuma yazmanın bir ayrıcalık olmaktan çıkıp genele yaygın olması amacıyla kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Harf Devrimi ve Dil Devrimini gerçekleştirmiştir.
1928 yılında hayata geçirilen Harf Devrimi ile Türkçe’nin yazımı ve okunmasıyla daha uyumlu olan Latin alfabesi kabul edilmiş ve Türkiye’nin her köşesinde okuma-yazma seferberliği ilan edilmiştir.
Atatürk, 1928 yılında bu seferberliği şu şekilde ilan etmiştir. “En çok bir yıl, iki yıl içinde bütün Türk toplumu yeni harfleri öğreneceklerdir. Milletimiz yazısıyla, kafasıyla bütün uygarlık âleminin yanında olduğunu gösterecektir.”
Türk Dil Devrimi ise Türkçenin, Arapça ve Farsça kökenli sözcük ve dilbilgisi kurallarından arındırılması; Türkçe’nin ortak konuşma ve yazı dili haline getirilmesini amaçlamıştır.
Bu amaçla, bundan 90 yıl önce, Türk Dil Kurumu kurulmuş ve Türk dilinde yapılacak çalışmalar konusunda kamuoyu oluşturmak için 26 Eylül 1932 tarihinde Birinci Dil Kurultayı gerçekleşmiştir.
Dilin; ekonomi, bilim, sanat, kültür gibi toplumun her alanıyla bütünleşik olduğunun bilinciyle bu kurultayda dil bilimcilerin yanı sıra, farklı meslek gruplarından aydınlar, bilim insanları, sanatçılar ve halk temsilcileri de katılmıştır.
Kurultayın son gününde ise her yıl 26 Eylül’ün, Türkçe’nin doğru kullanımı, gelişmesi, yaygınlaşması ve gelecek nesillere ulaşması amaçlarıyla, “Dil Bayramı” olarak kutlanması önerisi oybirliği ile kabul edilmiştir.
Türk Dil Bayramı’mız kutlu olsun!
Burcu Aydın Özüdoğru